Arabuluculuk, taraflar arasında doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünde en hızlı yollardan biridir. Yargı süreci zaman alır ve sonunda çıkan karardan memnun kalıp kalmayacağınız da belli değildir. Bu nedenle, sürecin başından sonuna kadar size rehberlik edecek, arabuluculuk alanında deneyimli bir Türk avukatla çalışmak büyük önem taşır. Arabuluculuğun uymanız gereken bazı kuralları vardır. Yurt dışında yapılacak bir anlaşmada, arabuluculuk anlaşmasının geçerli olup olmayacağı her zaman net değildir. Bu nedenle süreci bilen bir Türk Arabuluculuk Avukatı’nın sizi temsil etmesi ya da yanınızda olması gerekir.
Arabuluculuk yalnızca tarafların kendi özgür iradeleriyle karar verebilecekleri konularda mümkündür. Örneğin; ceza davaları, nüfus kayıt işlemleri veya velayet gibi konular arabuluculuk kapsamında değerlendirilemez. Arabuluculuğa başvurmak, dava açma hakkından vazgeçildiği anlamına gelmez. Ancak zaman, enerji ve maddi kaynaklar açısından bakıldığında arabuluculuk, bir uyuşmazlığı çözmenin en hızlı ve en ekonomik yoludur.
Bununla birlikte, bazı durumlarda arabuluculuk, dava açmadan önce zorunlu bir aşama haline getirilmiştir. İşçi-işveren alacakları ve tazminatları, ticari davalar ve tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin davalar bu kapsama giren en yaygın örneklerdendir.
Arabuluculuk, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların kendileri tarafından belirlenen arabulucu tarafından çözüme kavuşturulduğu bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Yani resmi yargı organları yerine hakemler sonuç hakkında karar verirler.
Bazen bir sonuca ulaşmak için bazı taleplerinizden vazgeçmeniz ya da karşı tarafa bazı ayrıcalıklar tanımanız gerekebilir. Bu, arabuluculuğun ve tahkimin doğasında vardır. Tarafların her ikisi de belirli avantajlar elde ederken bazı tavizler de verebilir.
Eğer bazı haklarınızdan feragat ederek bir anlaşmaya varıyorsanız, bu sürecin ve sonuçların kimse tarafından bilinmemesini isteyebilirsiniz. Bu tür bilgiler şirketinizin itibarını, ticari ilişkilerinizi ya da kişisel bağlarınızı riske atabilir.
Bu nedenle belirtmek gerekir ki, Türkiye’de Tahkim Kanunu gizlilik konusunda açık bir düzenleme içermemektedir. Eğer kesin gizlilik istiyorsanız, bu hususun tahkim sözleşmesinde açıkça yer alması büyük önem taşır. Bu da, tahkim sürecinde sizi temsil edecek uluslararası deneyime sahip bir Türk avukatla çalışmanız için önemli bir nedendir.
Arabuluculuğun iki “sine qua non” (vazgeçilmez) şartı vardır:
Tahkim sürecinden önce ve tahkim sırasında uyulması gereken bazı kurallar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Her Uyuşmazlık Tahkime Elverişli midir? Kısa cevap: Hayır! Her uyuşmazlık tahkim yoluyla çözülemez. “Numerus clausus” ilkesi tahkimde de geçerlidir; bu da yalnızca belirli türdeki uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğu anlamına gelir.
Örneğin; Türkiye’de bulunan taşınmazlara ilişkin ayni haklarla ilgili uyuşmazlıklar tahkime konu edilemez. Bu tür uyuşmazlıklar, kamu düzenini ilgilendirdiği için yalnızca devlet yargısı tarafından çözümlenebilir.
Yukarıda yer alan bilgiler tahkime dair genel bir çerçeve sunmaktadır; elbette ki bu konu yalnızca bir sayfaya değil, bir kitaba sığacak kadar kapsamlıdır.
Biz, tahkim süreçlerinde en yüksek kalitede hukuki danışmanlık hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Daha fazla bilgi almak veya sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Contact Now!