Miras Hukuku

Miras Hukuku Türk Medeni Kanunu’nda yer almaktadır ve kanunun temel amacı kanunda aile olarak sayılan kişilerin her türlü hakkını korumaktır. Türk Miras Hukuku’nu tanımlamak kolay görünebilir ancak iş uygulamaya geldiğinde hukukun en zor türlerinden biridir. Doğduğumuz ve öldüğümüz hayatın acı tarafı maalesef vefat etmek. Defin işlemlerinden sonra hukukun konusu olan bir şeyi daha halletmeniz gerekir: Miras

Bu yazı, Türkiye’deki miras hukuku düzenlemelerine genel bir bakış sunarak, mirasçılık belgesi, vasiyetname, saklı pay ve mirasın reddi gibi temel konuları aydınlatmayı amaçlamaktadır. Yasal süreçlerin yanı sıra, uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlara ve çözüm yollarına da değinerek, okuyuculara pratik bir rehber sunmayı hedefliyor. Miras paylaşımının sadece hukuki bir işlemden ibaret olmayıp, aynı zamanda duygusal ve ailevi bağları da etkileyen bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, doğru bilgilere sahip olmak ve yasalara uygun hareket etmek, hem adil bir paylaşım sağlamak hem de aile içinde huzuru korumak için hayati önem taşır.

Erdal Nuhbasa Hukuk Bürosu olarak, deneyimli Türk Miras Avukatımız ile bu süreci yönetmenize yardımcı oluyoruz. Yukarıda belirttiğimiz gibi, miras hukuku farklı kurallara ve karmaşık süreçlere sahiptir. Bu yüzden, bir Türk Miras Avukatı bulmak ve tüm detayları size anlatıp süreci yönetmesini sağlamak en iyi yoldur. İster mal varlığı paylaşımı konusunda yardım, ister anlaşmazlıklarda temsil, isterse de yasal yükümlülükler hakkında danışmanlık ihtiyacınız olsun, ekibimiz her adımın geçerli yasalara uygun olmasını sağlar.

Türkiye’de Miras Hukuku Nasıldır?

Türkiye’deki Miras Hukuku, her bir bireysel durum için uygulanacak birçok kurala sahiptir. Bir kişi öldüğünde, ölen kişinin mülkü ve parası mirasçıları veya mirasçıları arasında paylaştırılacaktır. Ancak sorular bu aşamada ortaya çıkar:

Mirasçılar kimledir?
Bir varis mirastan yüzde kaç pay almalıdır?
Miras için bir vergi var mıdır?

Türkiye’de Miras Hukuku, vefat eden bir kişinin mirasının mirasçılar arasında adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayan Türk Medeni Kanunu tarafından yönetilmektedir. Bir kişi vefat ettiğinde, mülkü, parası ve varlıkları yasal mirasçılarına devredilir. Süreç, aile yapısına bağlı olarak genellikle eş, çocuklar ve diğer yakın aile üyelerini içeren mirasçıların belirlenmesiyle başlar. Ölen kişinin yakın akrabası yoksa, miras devlete geçebilir.

Mirasın paylaşımı, belirli kurallara bağlıdır. Örneğin:

Eş ve çocuklar birincil mirasçılardır. Vefat edenin çocukları varsa, mirası eşit olarak paylaşırlar, eş ise onlarla birlikte bir pay alma hakkına sahiptir.
Çocuk yoksa, miras kardeşler veya anne ve baba gibi diğer akrabalar arasında bölünür.
Her mirasçının payı, vefat edenle olan yakınlık derecesine göre belirlenir.

Türk hukukunun, bir vasiyetname aksini belirtse bile belirli aile üyelerinin zorunlu bir miras payına olan hakkını koruyan saklı pay kavramını tanıdığını belirtmek de önemlidir.

Türkiye’de miras vergiye tabidir, ancak oranlar nispeten düşüktür ve miras kalan mal varlığının değerine ve mirasçının vefat edenle olan yakınlığına bağlıdır. Yakın aile üyeleri, genellikle uzak akrabalara veya akraba olmayan mirasçılara göre daha az vergi öder. Miras sürecinin doğru ve verimli bir şekilde yönetildiğinden emin olmak için danışmanlık almak şiddetle tavsiye edilir. Daha detaylı bilgi için bize doğrudan ulaşmaktan çekinmeyin!

Türkiye’de Miras Hukuku’na göre mirasçılar kimlerdir?

Türkiye’de mirasçılar, yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bu gruplar, miras bırakanın vefatı durumunda mal varlığının nasıl paylaşılacağını belirler.

Yasal Mirasçılar

Yasal mirasçılar, kanun tarafından belirlenen ve miras bırakanla kan hısımlığı (akrabalık), evlilik bağı veya evlat edinme ilişkisi bulunan kişilerdir. Türk Medeni Kanunu’na göre, yasal mirasçılık “zümre” adı verilen sistemle belirlenir. Bu zümreler, mirasçılık önceliğine göre sıralanır:

Birinci Zümre (Altsoy): Miras bırakanın çocukları, torunları ve onların altsoyu. Eğer miras bırakanın çocukları hayattaysa, tüm miras payı onlara eşit olarak geçer. Çocuklardan biri vefat etmişse, onun payı kendi çocuklarına (yani miras bırakanın torunlarına) kalır.
İkinci Zümre (Ana ve Baba): Eğer birinci zümrede kimse yoksa, miras miras bırakanın ana ve babasına eşit olarak geçer. Ana ve babadan biri vefat etmişse, onun payı kendi altsoyuna (miras bırakanın kardeşlerine) kalır.
Üçüncü Zümre (Büyükanne ve Büyükbaba): İkinci zümrede de kimse yoksa, miras büyükanne ve büyükbabalara ve onların altsoylarına geçer.

Sağ Kalan Eş: Eş, diğer zümre mirasçılarıyla birlikte mirasçı olur. Hangi zümre ile mirasçı olduğuna bağlı olarak miras payı farklılık gösterir. Örneğin, eşin birinci zümre (çocuklar) ile mirasçı olması durumunda mirasın dörtte biri (%25) eşe, geri kalanı çocuklara kalır.

Atanmış Mirasçılar

Atanmış mirasçılar ise, miras bırakanın bir vasiyetname veya miras sözleşmesi ile belirlediği kişilerdir. Miras bırakan, yasal mirasçıların yanı sıra veya yasal mirasçılar dışında dilediği kişiyi veya kurumu mirasçı olarak atayabilir. Ancak bu atama, yasal mirasçıların saklı paylarına tecavüz edemez. Aksi halde, saklı pay sahipleri haklarını korumak için tenkis davası açabilir.

Kısacası, Türkiye’de miras süreci, kanunun belirlediği yasal mirasçılık zümreleri ve miras bırakanın serbestçe tasarruf edebildiği atanmış mirasçılık kuralları çerçevesinde yürütülür.

Saklı pay nedir? Varis mirastan en az yüzde kaç pay almalıdır?

Saklı pay, miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi gibi ölüme bağlı tasarruflarla üzerinde serbestçe tasarruf edemediği, kanunen belirli mirasçılara ayrılan paydır. Bu, miras bırakanın iradesinin sınırlı olduğu bir alandır, çünkü kanun koyucu aile bağlarını ve mirasçıların asgari haklarını korumayı amaçlar. Mirasçının mirastan alacağı pay yüzdesi, yasalara göre belirlenen detaylı kuralları olan karmaşık bir konudur. Bu noktada, mirasçıların saklı pay oranlarını bilmek büyük önem taşır.

Altsoy (çocuklar) için: Saklı payları, yasal miras paylarının yarısı (%50)‘dir. Bu oran, bir vasiyetname ile bile azaltılamayan, mirasçıların en temel hakkını temsil eden paydır.
Anne ve babalar için: Eğer vefat edenin çocuğu yoksa, anne ve babanın her birinin saklı payı, yasal miras paylarının dörtte biri (%25)‘dir.
Sağ kalan eş için: Eşin saklı payı, hangi zümre ile birlikte mirasçı olduğuna göre değişir. Çocuklarla (altsoy) veya anne ve babayla birlikte mirasçı ise, yasal miras payının tamamı saklı payıdır. Diğer durumlarda ise bu oran, yasal miras payının dörtte üçü (%75)‘dür.

Mirasın toplam değerini hesaplarken, hangi varlık ve borçların bu hesaba dahil edilip hangilerinin hariç tutulacağını bilmek çok önemlidir. Bu, her bir mirasçının alacağı nihai miktarı doğrudan etkileyebilir.

Türkiye’de veraset vergisi nedir?

Veraset vergisi, bir mirasa sahip olduktan sonra devlete vermeniz gereken bir tür vergidir. Ne kadar vergi ödeyeceğiniz bazı durumlara ve miras yoluyla elde ettiğiniz paraya bağlıdır.

Önemli noktalar şunlardır:

Türkiye’de veraset vergisi, mirasın %1’i ile %30’u arasında değişmektedir.
Bir yabancı olarak Türkiye’de bir mülk miras alırsanız, veraset ve intikal vergisi ödemeniz gerekir.

Miras hukuku, karmaşık yapısı gereği dikkatli bir yaklaşım gerektirir. Bazen bir kişi, hayattayken mirasçılarından birini veya tamamını mirastan mahrum bırakma hakkına sahip olabilir. Ancak bu durum, yalnızca yasalarda belirtilen geçerli bir sebebin varlığı halinde mümkündür. Eğer böyle bir sebep mevcutsa, mirastan mahrum bırakılan mirasçının bu karara karşı dava açma hakkı bulunmaz.

Ayrıca, miras bırakan bir Türk vatandaşıyla evli bir yabancı ise, miras hukuku açısından Türk hukukuna tabi olur. Yani, bu durumda da Türk Miras Hukuku uygulanır.

Yukarıda belirtilen tüm bu sebepler, miras hukuku konusunda uzman bir Türk avukatla çalışmanın, haklarınızı güvence altına almanın en etkili yolu olduğunu açıkça göstermektedir. Daha fazla bilgi edinmek veya sorularınız için, lütfen doğrudan bizimle iletişime geçin.

İletişim için Tıklayın!