İş Hukuku, neredeyse her vatandaşın veya işçinin hayatına bir şekilde dokunan önemli hukuk dallarından biridir. İşçiler bunun farkında olsun ya da olmasın, İş Hukuku’nun koruması altındadır; ya da haklarını bildikleri noktada bu korumadan yararlanmasalar bile, bu haklarını kullanma fırsatına sahiptirler.
Altı çizilmelidir ki, hem işçinin hem de işverenin hak ve sorumluluklarını düzenleyen bir İş Hukukumuz vardır. Bu nedenle yalnızca işçileri koruyan ve onların lehine düzenlenen maddeler değil; işveren ile devlet arasındaki ilişkiler, sendikalar, işçi ücretleri gibi konular da İş Hukuku’nun kapsamına dahildir.
Halk arasında iş hukuku avukatı veya iş avukatı olarak tanımlanan avukatlar, genellikle işten çıkarılma sürecinden sonra kişinin en büyük destekçilerinden biridir. Bu avukatlar, diğer tüm avukatlar gibi hukuk fakültesinden mezun olurlar. Ancak, ilgi alanları ve çalışma sahaları iş hukuku olduğu için bu alanda daha fazla müvekkil ve dava ile karşılaşırlar. Bu da onların iş hukuku konusunda daha fazla bilgi ve deneyim sahibi olmalarını sağlar. Bununla birlikte, resmi anlamda “iş avukatı” ya da “çalışma hukuku avukatı” şeklinde bir unvanları yoktur.
Ancak, nasıl ceza soruşturmaları ve kovuşturmaları ile ilgilenen avukatlara halk arasında “ceza avukatı” deniyorsa, burada da benzer şekilde “iş hukuku avukatı” ifadesi halk arasında kullanılan bir terimdir. Bu bölümde biz de bu genel ve yerleşik ifadeyi (iş hukuku avukatı./ iş avukatı) kullanarak sizi bilgilendireceğiz.
İş yerinizden kendi isteğinizle ayrılmış olmanız, istifa etmiş olmanız, işten çıkarılmış olmanız ya da iş yerinin kapanması gibi durumlar İş Hukuku açısından birbirinden farklıdır. Bu nedenle, bir İş Hukuku Avukatından profesyonel destek almadan önce bilmeniz gereken en önemli şey, yaşanan olayları doğru şekilde aktarmaktır.
Eğer bir iş hukuku avukatına vekâlet verirseniz, sizin adınıza atılabilecek en iyi ve en faydalı adımı atacaktır. Doğru bir yolda ilerleyebilmek için ilk adımın doğru atılması gerekir. Bu nedenle, ilk verilen bilgiler çok önemlidir.
Bazı işçiler, işçilik alacaklarına ilişkin dava açtıktan sonra iş hukuku avukatına başvurmaktadır. Elbette sürecin her aşamasında bir iş avukatına danışmak mümkündür. Ancak dava ilerledikçe, avukatınızın sizin için yapabilecekleri, dosyayı en başından takip etmiş olmasına kıyasla çok daha sınırlı kalacaktır.
Kısacası, işten ayrıldıktan sonra yapmanız gereken şey çok basittir: Maddi veya manevi tazminat, işçilik alacakları gibi tüm haklarınızı öğrenmek ya da mevcut hak kayıplarını önlemek için, işten çıkarıldıktan veya ayrıldıktan hemen sonra bir avukata başvurmanız yeterlidir.
Eğer işçilik alacakları için bir dava açmak istiyorsanız ve bunu herhangi bir profesyonel yardım almadan, yani bir iş hukuku avukatı olmadan yapmak istiyorsanız, izleyeceğiniz usul önemlidir. Çünkü işçi alacağı davaları, özel hukuk davalarından biridir ve usul kuralları bu davalarda önem taşır. Mahkeme olayları re’sen araştırmaz, dava iddia, savunma ve bunlara ilişkin deliller üzerinden yürür. Hukuk davalarında çok önemli olan usul kurallarını bilmeseniz bile, haklı olduğunuz davayı kaybedebilirsiniz.
İşçi alacağı davası açarken;
Genel olarak işçi alacağı davası açarken izlemeniz gereken yol budur. Ancak genel şartlar dışında dikkat edilmesi gereken küçük ayrıntılar da olabilir, bu yüzden dava öncesinde profesyonel destek almak faydalı olacaktır.
Maalesef günümüzde, arkadaşlarından duyduklarıyla işçilik alacağı davası açan ya da işçilik alacağına ilişkin bir dilekçe yazdıran kişiler, alınması gereken tazminatın tamamını alamamaktadır. Bu nedenle, iş hukuku alanında çalışan bir avukatla çalışmak, hak ettiğiniz tüm alacakları kazanmanız ve tahsil edebilmeniz açısından size büyük katkı sağlayacaktır.
İşten ayrılırken alacaklarınız karşılığında bir ibra belgesi imzalamış olabilirsiniz. Bir süre sonra iş yerinden alacaklarınızı tam olarak alamadığınızı fark ederseniz, işçiden alınan ibranın geçerlilik şartlarını bilmeniz gerekir.
İbraname geçerli değilse, alacaklarınız için dava açabilirsiniz. Bu şartların yokluğu ibranın mutlaka geçersiz olduğu anlamına gelmese de, geçerlilik açısından bu şartların varlığını bir avukata danışmadan önce değerlendirebilirsiniz.
İşçiden alınan ibranın geçerli olabilmesi için;
İş hukuku davalarının birçok türü vardır. Bazıları işveren tarafından, bazıları ise çalışanlar yani işçiler tarafından açılır. İş hukuku davalarının türlerini öğrenerek; “Alacağımı işverenden nasıl alırım?”, “İşçilik alacaklarını tahsil etmek için hangi dava açılır?”, “İşçilerin açabileceği davalar nelerdir?” gibi sorulara cevap bulabilirsiniz.
Bu tür davaların tamamını kendiniz açabilirsiniz; ancak makalemizde de belirttiğimiz gibi, hak kaybınızı ve alacağınız tutarını göz önünde bulundurarak, bir avukatla çalışmak ve iş hukuku avukatına danışmak hem maddi hem de manevi açıdan size daha faydalı olacaktır.
Genel olarak iş hukuku davalarının türleri şunlardır (sadece listelenenlerle sınırlı değildir):
Contact Now!